Elden Ring İnceleme – Anamın Ruhunu Ortaya Koyuyorum!

Souls tutkunlarının beklediği oyun nihayet geldi. Açık dünyası ile kendine hayran bırakan Elden Ring incelememiz içle karşınıza çıkıyoruz.

FromSoftware, 2009 yılında Demon’s Souls’ı piyasaya sunmuştu. Farklı türdeki bu oyun kısa sürede Japonya dışında önemli ticari bir başarıya imza atmış ve iki yol sonra Dark Souls 2’nin çıkmasını sağlamıştı. Dark Souls ile aslında yeni bir tür doğdu. Oyun yapımcıları Souls benzeri formüle kendi bakış açılarını geliştirmek için ilham aldı ve oyuncular o zamandan beri bu türdeki oyunlara ev sahipliği yapıyor. Ancak çok az oyun, dünya inşası A Song of Ice and Fire yazarı George R. R. Martin tarafından destekleniyor. FromSoftware’in çılgınlık yaratan Elden Ring oyununda bu iki isim çok etkili oldu. George R. R. Martin ve FromSoftware ortaya unutamacağınız bir deneyim çıkarıyor.

Elden Ring inceleme

Oyun, Elden Ring yok edildikten ve parçaları dağıldıktan sonra, Lands Between adlı bir diyarda geçiyor. Yüzük kırıldığında, dünya da kırıldı. Çoğu çabalasa da, hiçbiri araziyi yeniden inşa edecek kadar güçlü değildi. Oyuncu Tarnished, Erdtree’nin zarafetini kaybeden ve Lands Between’e sürülen bir kişi olarak kendini bulunuyor Ancak bu sürgünden sonra, Tarnished geri dönmeye ve Elden Ring’in parçalarını aramaya çağırılıyoruz. Bunlardan biri dünyayı yeniden bir araya getiren ve Elden Lordu olan şampiyon olacak.

George R. R. Martin tarafından kaleme alınmış bir hikayeye sahip bir oyundan beklendiği gibi, Elden Ring’in hikayesi derin ve ilgi çekici. Şifreli öğe açıklamaları ve diyalogda ortaya çıkarılan kışkırtıcı ipuçlarıyla oyuncular besleniyor. Önceki Souls oyunlarında olduğu gibi, genellikle trajik hikayeler, gizemleri, iç açıcı zorluk onları bırakmak istemelerine neden olsa bile oynamaya devam etmeye devam edecek çok katmanlı bir dünya inşa ediliyor.

Elden Ring’in savaş dinamikleri neredeyse önceki FromSoftware oyunları ile hemen hemen aynı. Zıplama animasyonu ile dinamikleri çeşitlendirmek isteyen geliştirici ekip, mekanik konusunda günümüz animasyonlarından biraz mahrum kalmış.

Soulscular isyanda: Bu oyun kolay! (Değil arkadaşım bas git işine)

Yine de oyun, oyun yönetmeni Hidetaka Miyazaki’ye göre gündelik oyuncular için daha erişilebilir durumda. Yani Dark Souls’taki gibi abartılı bir zorluğu yok. bu Souls hayranları için acı verici bir nokta oldu. Küçük oyun ayarlamaları Elden Ring’i kolaylaştırıyor ve böylece birçok oyuncunun takdir ettiği sürekli huzursuzluk hissini azaltıyor. Hardcore souls fanları oyunu kolay bulabilir. Onlara tavsiyemiz madem kolay farm yapmadan bosslara dalmasından yana olacak.

Yapıda yapılan değişikliklerden en dikkat çekeni bir düşman grubunu yendiğinizde mana ve can şişenizin dolması. Aslında bu olması gereken bir şey. Aksi durumda herkese hitap etmek çok zorlaşıyor.

Elden Ring’in açık dünyası göz önüne alındığında, aynı geniş alanlarda birden fazla kez savaşmak sıkıcı hale geleceğiniz için bu değişiklik anlaşılabilir. Bununla birlikte, dövüşleri tekrarlamak zorunda kalma tehdidi Souls oyunlarını benzersiz kılan bir oyun öğesiydi. Düşük sağlığa rağmen şişe ihtiyacını tartmak ve ilerlemek tehlike duygusunu artırmak türün ana unsuruydu. Elden Ring bunu kırarak daha fazla kitleye hitap etmek istiyor.

Elden Ring’in karakter sınıfları önemli bir değişiklik daha getiriyor. Önceki Souls oyunlarında, oyuncular oyunun başında bir uzmanlık seçer ve bu kısıtlı bir şekilde oyunun sonuna kadar giderdi.

Elden Ring, oyuncuların Ashes of War’u kullanarak silahlanmaları üzerindeki etkilerini değiştirmelerine izin veriyor. Bu, oyunculara mevcut kurulumlarına düşkün değillerse oyun tarzlarını ayarlama şansını sunuyor. Skiller silahlar arasında serbestçe değiştirilebiliyor. Bu da belirli dövüşler için ayarlamayı kolaylaştırıyor ve önceki oyunlarda mevcut olmayan bir esneklik derecesi ekliyor.

Oyuncular ayrıca savaşta yardım etmek için düşmanların spektral formları olan ruhları çağırabiliyor. Bu, imkansız gibi görünen bir savaşı daha da kolaylaştırabiliyor. Örneğin, büyücü karakterler son derece güçlü olsalar da bazı bosslarda yetersiz kalabiliyor. Bunun dengesini sağlamak için yardımcı oyuncuyu dövüşe dahil edebiliyorsunuz. Bu oyunda en güzel ayarlanan dengelerden biri olmuş diyebiliriz. Büyücü alayım uzaktan sıka sıka ilerleyeyim mottosu oyunda yok. 

Elden Ring’de pasif NPC’lerle karşılaşmalar olsa da, herkesin ve her şeyin düşmanca olduğunu varsaymak ve kalkan yükseltilerek yaklaşmak daha güvenlidir. Kamp ateşinin yanında dinlenen iyi bir adam gibi görünen şey muhtemelen yürek hoplatan bir düşman karşılaşması olacak. Neyse ki, diğer oyuncular Lands Between’de yararlı ipuçları bırakıyor ve gözden kaçabilecek potansiyel tehlikelere veya şekerlemelere işaret ediyor. Oyun, notların, kan lekelerinin ve oyuncu hayaletlerinin tatmin edici çevrimiçi etkileşimini kaybetmeden insanların istenmeyen ziyaretçiler tarafından saldırıya uğramaktan kaçınmasını sağlıyor.

Elden Ring, diğer güncel nesil oyunlar gibi inanılmaz grafiksel detaylarla herkesin gözünü kamaştırmayabilir. Ancak FromSoftware’in yarattığı dünya yine de görülmeye değer. Lands Between, önceki Souls oyunlarından daha parlak bir renk paleti var. Bu nedenle Bloodborne kadar boğucu değil. Ancak oyun, hayranların geliştiriciden beklediği nefes kesen manzaraların ufka uzandığı ve keşif için yalvardığı ortamların çeşitliliğine sahiptir. Rüzgarlı tarlalar, ara sıra yağmur fırtınaları ve gökyüzünden yanıp sönen şimşekler, Gece ve Gündüz döngüsüyle birleşerek Lands Between’ı canlı hissettiriyor. Aynı Zelda: BoTW’da aldığımız o keşif ve manzara duygusunu bu oyunda da almayı başardık.

Müzik konusu oyunun en az ilgi gören alanlarından biri. Oyunda müzik yok gibi bir şey. Boş boş sessizlikte gidiyorsunuz çoğu zaman. Buna rağmen Elden Ring’deki bazı sesler inanılmaz derecede etkili. Başlangıç alanının yakınındaki bir uçurumda dururken, oyuncular uzakta ürkütücü ulumalar ve inlemeler duyabiliyor. 

Elden gelen şahane yapım

İnsanlar kaçınılmaz olarak Elden Ring’i diğer Souls oyunlarıyla karşılaştıracak ve yüzeyde FromSoftware’in en son şaheseri açık dünya, daha az kasvetli karanlık ruhlar gibi görünüyor. İnce oyun ayarlamalarına rağmen, daha önceki oyunların devamı gibi hissettiriyor. Kendi yararlarına göre değerlendirildiğinde, Elden Ring eşsiz bir yapım olmuş diyebiliriz. Türün hayranlarının aradığı bileşenlerin çoğuna sahip. Bunlar tabii ki de; keşfetmeye davet eden bir gizem hissi, ustaca tasarlanmış ve korkutucu rakipler ve çeşitli sınıflar ve yapılar sayesinde çok fazla tekrarlanabilirliğe sahip zengin bir oyun.

Elden Ring’in casual oyunculara hitap etmediği açıkça ortada. Ancak hayatında daha önce souls oynamamış ancak bu türe merak salmış oyuncular Elden Ring’e mutlaka ama mutlaka bir şans vermeli. Keşif dünyası ve devasal harita oyunun oynanabilirliğini ve çekiciliğini fazlasıyla artırıyor. Ancak oyun için verilen 96 civarı puanın çok yersiz olduğunu da belirtelim. Oyun bizim gözümüzdeki puanı eksisi ve artısı ile 90 diyebiliriz. Son olarak oyunun, PC, PS4, PS5, Xbox One ve Xbox Series X/S konsollarında yer aldığının altını çizelim.