Vivo’nun Önlenemez Yükselişi Devam Ediyor! Peki Neden?

Akıllı telefon pazarında rekabet hızla artıyor ve yeni yeni markalar da bu pazarda kendini göstermek, yeni müşterilere ulaşmak için ellerinden gelen tüm çabayı ortaya koyuyor. Dünyanın en kalabalık iki ülkesi Çin ve Hindistan pazarı ise akıllı telefon sektörüne yön vermeye devam ediyor ve bu ülkeler de satış adetlerinin belirlenmesinde en etkili iki pazar olarak göze çarpıyor. Biz de bugün her iki pazarda da birinci üretiici konumuna gelen Vivo‘dan bahsedeceğiz.

Yıl 2009 ve BBK Holding çatısı altında Vivo, OPPO‘nun kardeşi olarak kuruluyor. O dönemde iki firma kardeş olsa da bugün üvey kuzen noktasına gelmiş durumdalar. Ona da başka bir makalede değiniriz. Vivo, 2009 yılında Shen Wei tarafından kuruluyor ve uzun bir süre telefon pazarında görünmüyor. 2013 yılında Y15 modeli ile global pazara göz kırpan üretici ile benim tanışmam 2013 sonunda pazara sunulan Vivo XShot ile oluyor. Bundan tam 10 yıl önce incelemesini yaptığım Vivo XShot o dönemde akıllı telefon pazarının “eve düşen yıldırımı” olmuştu. Zira o dönemde OIS desteği, 1080p 60FPS desteği ve özel çekim modları sayesinde bambaşka bir fotoğraf deneyimi sunuyordu ve bu tarz özellikler sunan telefonlar yoktu. Yani o dönemin amiral gemisi Samsung Galaxy S4 serisinde örneğin OIS yoktu. Hatta OIS nedir Samsung tarafında belki de bilinmiyordu. Samsung o dönemde ön kamerada 2 megapiksel kullanırken Vivo XShot modelinde 8 megapiksel selfie kamera ile “tarih” yazıyordu. Arka tarafta bulunan hoparlör sistemi ise o güne kadar hiçbir üretici tarafından denenmemiş bir inovasyondu.

Yıl 2018, Vivo, X20 Plus UD ile dünyanın ilk ekran altı parmak izi okuma sensörünü tanıtarak o güne kadar bir şehir efsanesi olan özelliği resmen hayatımıza sokmuştu. 2018 yılı Vivo için gövde gösterisi yapma yılı olmuştu ve inovasyonların hangi noktaya gelebileceğini gösterdiği bir sürece girmişti. Bugün hiçbir markanın yapmaya cesaret bile edemediği çift ekranlı Vivo NEX Dual Display modeli ile de hepimizin aklını başından almıştı.

İnovasyonlar ile dolu olan Vivo, X serisi ile amiral gemisi pazarında kendine çok önemli bir yer yaptı ve Türkiye pazarınada da ilk kez Vivo X51 modeli ile giriş yapmıştı. Yıl 2021 oldu ve X51, Snapdragon 765 yonga seti ile orta segment pazarında yer alsa da kamera donanımı ile amiral gemisi birçok telefondan çok daha fazlasını ortaya koyuyordu ve ülkemizde X serisinin yolculuğu da bu şekilde başladı. Bugün ise Vivo Türkiye, X100 Pro modeli ile 3 yılın sonunda amiral gemisi ülkemize getirerek tüm stoklarını 1 hafta gibi kısa bir sürede bitirmeyi bildi. Hem fiyat, hem telefonun kamera yetenekleri hem de yapılan kampanyalar ile Vivo X100 Pro büyük bir başarı yakalyarak X200 serisinin gelmesi için de Vivo Türkiye yatırımcısının kalbinde bir yer bırakmıştır diye düşünüyoruz ve umuyoruz.

Vivo 2021 yılında X80 modeli ile birlikte Zeiss ile de ortaklık yapmaya başladı. Ben de geçtiğimiz ay içinde Vivo Türkiye ekibi ile Zeiss merkezine bir yolculuk yaptım ve detayları da kişisel sosyal medya hesabımdan paylaştım. Açıkçası oraya gidene kadar markaların bu tarz ortaklıklarına pek sıcak bakmıyordum ama Zeiss gibi dünya devi bir markanın tüm bilgi birikimini Vivo ile paylaşması beni ciddi anlamda etkiledi. Zeiss özellikle lens sistemleri konusunda öylesine gelişmiş ki bunu oraya gittiğinde fark ettim ve bu bilgi birikimini Vivo telefonlarını test ederek, onların geliştirilmesi için kullandıklarını da birebir gördüm. Hatta şu anda sizlerle paylaşamasam da önümüzdeki günlerde tanıtılacak olan Vivo X40 Pro modelini de orada hem görme hem de test etme imkanına sahip oldum. İçeride fotoğraf çekmek yasak olduğu için o görseli sizinle paylaşamayacağım.

Bu örnekleri artırmak ve çeşitlendirmek mümkün. Zira Vivo inovasyonların odağında bir üretici. Özellikle preiskop lens ve telefoto lens tarafında yaptığı gelişim ile sektörü yönlendiren markalardan da bir tanesi. İşte tüm bunlar bir araya gelince başarı da kaçınılmaz oluyor. Bugün dünyanın en büyük iki pazarında Vivo 1. üretici olmayı başardı. Bu gerçekten de çok ama çok değerli bir durum. Son çeyrekte Vivo Hindistan pazarında %18 ile birinciliği Xiaomi ile paylaşıyor ama şunu da belirtmek gerekir. Xiaomi, Redmi ve POCO birlikte sayılıyor. Bununla birlikte yine son çeyrekte Vivo Çin pazarında da %19‘luk pazar payı ile liderliği sürdüren Vivo güçlenmeye de devam ediyor.

Vivo Türkiye ise amiral gemisi telefonlarını nihayet Türkiye pazarına getirerek daha farklı bir kullanıcı kesimine hitap ediyor ve özellikle iPhone sahiplerine “biz daha uygun fiyata çok daha iyisini yapabiliyoruz” diyebiliyor. İşte bu da markanın algılanması noktasında ciddi bir adım. Zira Vivo markasını kullanıcılar tarafında genellikle “orta segment telefon yapar” olarak algılıyordu. Vivo X100 Pro‘nun gelmesi ve sadece 1 hafta içinde tüm stoklarını bitirmesi de bu algıyı yerle bir etti. Vivo, Türkiye pazarında da lider üretici olmak istiyorsa 5 bin TL, 7 bin TL ve 9.999 TL fiyat bandına ciddi anlamda yüklenmesi gerekiyor. Ülkemizdeki başarı işte bu noktadan geçiyor. Özellikle son dönemde orta alt segment telefonlara bile 2 yıl büyük Android güncellemesi ve 3 yıl boyunca da güvenlik güncellemeleri sunması markanın ülkemiz pazarında daha fazla güven sağlamasının önünü açtı. Zira bugün bu güncelleme sözünü vermeden telefon satan birçok üretici bulunuyor. Ya da verdiği güncellemeler ile telefonları “çöp” haline döndüren üreticiler bulunuyor…

Vivo yoluna hız kesmeden devam ediyor ve özellikle de X200 serisinde büyük inovasyonlar ortaya koyacak diye düşünüyoruz. Vivo’nun kendi geliştirdiği Blue Print ve VSC 3.0 ISP’lerinin de kullanılması ile pazarda yeni inovasyonlar ortaya konulacak ve 2025 yılı hiç görülmemiş bir amiral gemisi rekabetine sahne olacaktır. Vivo ile ilgili tüm haberler ve detaylar için bizi takip etmeyi unutmayın…

Vivo X100 Pro Türkiye’de Peynir Ekmek Gibi Satıyor, Şimdiden Tükendi