Anduril Yeni Otonom Su Altı Araçlarını Tanıttı
ABD merkezli Anduril, “Copperhead” adını verdiği yeni nesil otonom su altı araçlarıyla deniz savunmasında iddialı bir adım attı.

Savunma teknolojileri alanında adını sıkça duyuran Anduril, “Copperhead” isimli yeni otonom su altı araçları serisini tanıttı. Şirket, bu sistemleri özellikle donanma için geliştirdiğini ve çeşitli görevlerde kullanılmak üzere farklı varyantlar hazırladığını duyurdu. Otonom su altı araçları, insan müdahalesi olmadan uzun süreli operasyonlar yürütebilecek şekilde tasarlandı.
Tanıtılan seride “Copperhead” temel modeli ve torpido benzeri özelliklere sahip “Copperhead-M” varyantı yer alıyor. Temel model, gözetleme ve keşif görevlerinde kullanılmak üzere geliştirilmişken, Copperhead-M daha agresif görev profilleri için tasarlandı. Her iki araç da sensör ve yazılım destekli karar alma sistemleriyle yönlendiriliyor ve gerektiğinde manuel kontrol olanağı da sunuyor.
Otonom Su Altı Araçları Yeni Dönemin Habercisi
Otonom su altı araçları, Anduril’in savunma alanındaki inovatif yaklaşımını yansıtıyor. Copperhead serisi, yüksek dayanıklılık ve düşük ses profili ile dikkat çekiyor. Özellikle sığ sularda ve düşman tehditlerinin yoğun olduğu bölgelerde kullanılmak üzere optimize edilen bu sistemler, farklı görev modları arasında hızlı geçiş yapabiliyor. Bu da sahadaki esnekliği artırıyor.
Copperhead-M modeli, taşıdığı yük ve görev kapasitesiyle öne çıkıyor. Daha büyük gövde yapısına sahip olan bu araç, askeri operasyonlarda hedef imha, mayın tespiti ve taktiksel bilgi toplama gibi alanlarda etkili şekilde kullanılabiliyor. Ayrıca yapay zekâ destekli navigasyon sistemiyle karmaşık ortam koşullarında bile yüksek doğrulukla hareket edebiliyor.
Anduril’in bu hamlesi, denizaltı savunma teknolojilerinde rekabeti yeniden şekillendirebilir. Şirket, araçların test sürecinde yüksek başarı elde ettiğini belirtiyor. Copperhead serisinin, ABD Donanması başta olmak üzere birçok ülkenin ilgisini çekmesi bekleniyor. Seri üretim ve sahada aktif kullanım aşamasına geçilmesiyle birlikte, otonom sistemlerin savunmadaki rolü daha da artacak gibi görünüyor.