Death Stranding Director’s Cut İnceleme

Kojima yine yaptı yapacağını. Bambaşka bir tür oluşturan çılgın adam karşımıza Death Stranding Director’s Cut ile çıkageldi.

PlayStation 4’ün ömrü bitiyor PlayStation 5 geliyor dediğimiz günlerde Kojima abimiz karşımıza Death Stranding ile çıkagelmişti. Kendini bilmezlerin yürüme simülasyonu diye tanımladığı bu başyapıt oyun dünyasına renk katmıştı. Souls tarzı hayatımıza nasıl girdiyse Kojima da yepyeni bir türe imza atmıştı. Şu adam sinema filmi çektirin de rahatlasın dediğimiz Death Stranding Director’s Cut ile şimdi de yeni nesile göz kırptı. Hem de sadece bir yükseltmeden ibaret değil.

Kojima yeni nesile yakışır grafiklerin yanı sıra oyuna yeni mekanikler de eklemeyi ihmal etmiyor. Death Stranding’i çıktığı gün oynayıp bitiren biri olarak Director’s Cut sürümü de beni bir o kadar etkiledi diyebilirim. Sanki yepyeni bir oyun oynuyordum.

Death Stranding Director’s Cut inceleme

PlayStation 4 donanımından dolayı Death Stranding’i 30 FPS’te çalıştırıyordu. Horizon Zero Dawn’ın motoru olan Decima üzerine inşa edilen oyun şimdi daha gelişmiş hali ile karşımızda. 60 FPS’te yağ gibi akan oyun, grafiksel açıdan da iyileştirmeler alıyor. Özellikle uzak çizimler konusunda başarılı bir iş çıkaran oyunda bir de geniş açı desteği bulunuyor. Evet yanlış okumadınız.

PlayStation 5 donanımsal olarak UW desteğine sahip olmasa da Kojima yine bir yolunu bulup yapmış. PC sahiplerinin yakından bildiği geniş açılı monitörde oyun oynama deneyimi şimdi konsola geliyor. Geniş açı desteği sayesinde oyun sinematik moda geçiyor ve ekranı üstten ve alttan kırpıyor. Bu sayede oyuncuya daha geniş bir görüş açısı sunan Kojima, resmen bir sinema filmini oynuyor hissi sunuyor.

Death Stranding’in PS4 sürümünde beni en uyuz eden nokta diğer oyuncuların da olduğu gibi yakın dövüş mekanikleriydi. Kojima bu isyanları duymuş olacak ki, yakın dövüş mekaniklerini elden geçirmiş ve oldukça da tatlı olmuş. Dualsense kullanımını da başarılı bir şekilde uygulayan Kojima, oyunun ana hikayesinin yanında bir de özel bir bölüm sunuyor. Aynı Ghost of Tsushima Director’s Cut’ta gördüğümüz gibi bu bölüm de oldukça doyurucu bir uzunluğa ve konuya sahip.

MGS’ye gönderme yapan bölümü oynamak Kojima’nın içerisinde hala bir MGS özleminin olduğunun sinyallerini veriyor. Bizi eski günlere götüren bu bölüm dışında oyunun ana hikayesini çok fazla etkilemese de küçük küçük yeni hikayeli görevler yer alıyor. Bu sayede Kojima’nın aklından neler geçirdiğini anlamak daha mümkün hale geliyor diyebilirim.

Ana oyunun üzerine küçük eklemeler yaparak oyunu daha oynanabilir hale getiren Kojima, oyuna yarış modu da ekliyor. Decima moturunun araç kontrolü üzerinde büyük bir iyileştirme sunmamasına rağmen yarış modları güzel vakit geçirmenizi sağlıyor. Eğer Death Stranding’i daha önce oynamadıysanız Director’s Cut tam size göre. Keşke ben de daha önce oynamasaydım da direkt Director’s Cut’tan giriş yapsaymışım dedim kendime.

Oyun bu sefer yağ gibi akıp gidiyor. Evet biraz hamallık yapıyoruz kargo taşıma konusunda ama oyunun sonlarına doğru buna değdiğini hissediyorsunuz. Oyunun PS4 sürümüne sahipseniz cüzi bir miktar ödeme yaparak oyunu PS5 sürümüne yükseltebileceğinizi belirtelim.

Yükleme sürelerini neredeyse ortadan kaldıran SSD teknoloji sayesinde her şey şak diye yükleniyor. Daha önce PS4’e de çıkan bir oyun olduğu için incelemeyi konu ile dallandırıp uzatmaya gerek yok diye düşünüyorum. Director’s Cut sürümü için ana oyunda iyileştirmeler yapılmış ve yeni nesile tam optimize edilmiş ve konuyu daha iyi işleyen bir yapım olmuş diyebilirim.