SARS-CoV-2 için COVID-19 Aşısı Uygulanacak
Bilim insanları mRNA COVID-19 aşısını SARS-CoV-2 hastalığında denemeye başladı. Bu aşı tedavisi zor olan hastalığa çözüm olabilir.
Journal of Clinical Immunology’de yayınlanan yeni bir vaka raporu, kalıcı bir SARS-CoV-2 enfeksiyonu yaşayan bir hastayı terapötik olarak tedavi etmek için kullanılan bir mRNA COVID-19 aşısının ilk tanımını sundu. Altı aydan uzun bir süredir SARS-CoV-2 için tekrar tekrar pozitif test edilen bağışıklığı baskılanmış hastanın, iki doz mRNA aşısının ardından nihayet virüsü sisteminden temizlediği görüldü.
SARS-CoV-2 tedavisi mRNA COVID-19 aşısı ile mümkün olabilir
Viral enfeksiyonlar genellikle akut veya kronik olarak karakterize edilir. Herpes veya Epstein-Barr virüsü gibi kronik viral enfeksiyonlar genellikle uzun süreler boyunca saptanamaz. Virüs yıllarca uykuda kalabilir, ara sıra yeniden aktive olabilir ve fizyolojik semptomlara ve yeni bulaşıcılık dalgalarına yol açabilir.
Bazı nadir durumlarda, zayıflamış bağışıklık sistemine sahip olanlar, kalıcı enfeksiyon olarak bilinen bir tür kronik viral enfeksiyon yaşayabilir. Bu durumlarda bir virüs, hasta sürekli olarak negatif semptomlar yaşarken ve bulaşıcı viral partiküller saçarken aylarca akut olarak aktif kalabilir.
Bildiğimiz kadarıyla, kalıcı COVID-19 enfeksiyonunu temizlemek için mRNA aşılaması ilk kez kullanıldı.
İngiltere’deki araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma, Ian Lester adında kalıcı bir SARS-CoV-2 enfeksiyonu yaşayan ve 218 gün boyunca sürekli olarak pozitif PCR testleri yapan 37 yaşındaki bir erkek vakası hakkında rapor veriyor. Lester, Wiskott-Aldrich sendromu adı verilen nadir bir genetik hastalığa sahip ve başlangıçta çok hafif COVID-19 semptomları sergiledi.
Lester, “Çoğu insan virüse yakalandıktan 10 gün sonra tecrit etmeyi bırakabilse de, ben kuralın bir istisnasıydım. Her test tekrar tekrar pozitif çıktı. Hiçbir yere gidemediğiniz, arkadaşlarınızı veya ailenizi göremediğiniz bir ömür gibi gelen aylar geçti.” ifadelerini kullandı.
Zamanla, Lester’ın semptomları, iki haftada bir pozitif PCR testleri verdiği için kötüleşti. Enfeksiyondan beş ay sonra yapılan kan testleri hiçbir SARS-CoV-2 antikoru göstermedi, bu da bağışıklık sisteminin istilacı koronavirüse hiç tepki vermediğini gösterdi. Cardiff Üniversitesi klinik lideri Stephen Jolles, daha deneysel bir tedavi denemenin zamanının geldiğini düşündü.
Jolles, “Kalıcı pozitif PCR testleri ile sağlığı ve zihinsel sağlığı üzerindeki etkisi göz önüne alındığında, benzersiz bir terapötik yaklaşıma karar verdik. Terapötik aşılamanın vücutta güçlü bir bağışıklık tepkisi oluşturarak virüsün nihayet temizlenmesine yardımcı olup olmayacağını merak ettik.” dedi.
İlk testler başarılı geçti
Ekip, Lester’a yaklaşık dört hafta arayla iki doz Pfizer mRNA COVID-19 aşısı verdi. İlk doz PCR testinin 14 günü içinde, her nazofaringeal sürüntü sırasında toplanan viral materyalin hacminde belirgin bir azalma olduğunu gösterdi. İkinci dozdan yaklaşık altı hafta sonra Lester, 218 gün boyunca ilk kez SARS-CoV-2’ye negatif test yaptı.
Vaka üzerinde çalışan başka bir klinisyen olan Mark Ponsford, konu ile ilgili olarak odukça şaşırtıcı bir andı” dedi. Ponsford; “Bildiğimiz kadarıyla, kalıcı COVID-19 enfeksiyonunu temizlemek için mRNA aşısı ilk kez kullanıldı. Önemli olarak, aşı hasta tarafından iyi tolere edildi ve başarılı bir şekilde güçlü bir antikor ve T-hücre tepkisi indüklendi. Ian’ın geçmişte geleneksel aşılara tepkisinin son derece sınırlı olduğu göz önüne alındığında, bu dikkate değerdi.” ifadelerini kullandı.
Vaka çalışması, daha geleneksel profilaktik yaklaşımların yanı sıra mRNA aşılarının terapötik amaçlar için nasıl kullanılabileceğinin zorlayıcı bir örneğidir. Terapötik aşılar, bağışıklık sisteminin önceden var olan bir hastalığı hedef almasına yardımcı olabilir ve şu anda birçok araştırma, çeşitli kanserleri hedef alan terapötik aşılara odaklanmaktadır.
