OpenAI Yapay Zeka Tehlikeleri İçin Ekip Kuruyor
OpenAI, yapay zekânın olası zararlarını daha yakından izlemek için yeni bir ekip kuruyor. Şirket, kritik bir dönemde güvenliği artırıyor.

Yapay zekâ teknolojileri hızla gelişirken, bu ilerlemenin beraberinde getirdiği riskler de daha fazla tartışılır hâle geliyor. Özellikle büyük dil modellerinin günlük hayata nüfuz etmesi, teknoloji şirketlerini yalnızca yenilik değil, sorumluluk tarafında da yeni adımlar atmaya zorluyor. OpenAI’nin son hamlesi de tam olarak bu noktada dikkat çekiyor.
Şirket, yapay zekânın olası zararlarını daha sistemli biçimde ele almak için yeniden yapılandırmaya gidiyor. Bu adım, yalnızca teknik bir pozisyon açılışı değil, aynı zamanda OpenAI’nin önümüzdeki dönemde risk ve güvenlik konularını daha merkezî bir yere koyacağının işareti olarak görülüyor.
OpenAI Yapay Zeka Tehlikelerini Nasıl Ele Alacak?
OpenAI, “Head of Preparedness” adı verilen yeni bir pozisyon için işe alım sürecini başlattı. Şirketin CEO’su Sam Altman, bu rolü “kritik bir zamanda son derece kritik bir görev” olarak tanımlıyor. Pozisyonun temel amacı, OpenAI modellerinin yol açabileceği olası zararları önceden tespit etmek ve bu riskleri azaltacak yöntemler geliştirmek.
We are hiring a Head of Preparedness. This is a critical role at an important time; models are improving quickly and are now capable of many great things, but they are also starting to present some real challenges. The potential impact of models on mental health was something we…
— Sam Altman (@sama) December 27, 2025
Bu kapsamda ele alınacak riskler oldukça geniş bir alanı kapsıyor. Ruh sağlığı üzerindeki olası etkilerden siber güvenlik tehditlerine, modellerin kötüye kullanım ihtimallerinden toplumsal sonuçlara kadar pek çok başlık masada olacak. Altman’a göre artık yalnızca modellerin ne kadar güçlü olduğu değil, bu gücün nasıl suistimal edilebileceği de daha derinlemesine analiz edilmek zorunda.
OpenAI’nin bu pozisyonu yeniden gündeme getirmesi dikkat çekici. Şirket, Temmuz 2024’ten bu yana bu görevi kalıcı olarak yürüten bir isme sahip değildi. Geçici çözümlerle ilerleyen süreç, son aylarda yaşanan hukuki ve toplumsal tartışmalarla birlikte daha sürdürülemez bir hâl aldı.
Nitekim OpenAI son dönemde yalnızca telif davalarıyla değil, çok daha ağır iddialarla da karşı karşıya kaldı. Bazı davalarda ChatGPT’nin kullanıcıların psikolojik durumlarını olumsuz etkilediği ve trajik sonuçlara yol açtığı öne sürüldü. Bu tablo, şirketin güvenlik ve etik konularında daha kurumsal ve merkezi bir yapı kurmasını kaçınılmaz hâle getirdi. San Francisco merkezli olacak bu stresli ama yüksek maaşlı rol, OpenAI’nin yapay zekâ çağında riskleri ciddiye aldığını göstermesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.



