Japonya Yapay Kan İçin Denemelere Başladı
Yapay kan araştırmaları hız kesmeden sürerken, Japonya bu alandaki ilk insan denemelerini gerçekleştirdi. İşte detaylar.

Japonya’da yapay kan konusunda uzun süredir devam eden çalışmalar, önemli bir eşiğe ulaştı. Nara Tıp Üniversitesi, Mart 2025’te 16 sağlıklı gönüllüye 100 ila 400 mililitre arasında yapay kan enjekte ederek dikkat çeken bir deneme gerçekleştirdi. Araştırmacılar, ilk aşamada ciddi bir yan etki gözlemlenmezse etkinlik ve güvenlik testlerine geçileceğini duyurdu.
Bu deney, yalnızca Japonya’da değil, küresel ölçekte yapay kan kullanımının önünü açabilecek kritik bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Projeyi yürüten Profesör Hiromi Sakai ve ekibi, mevcut kan bağışı sistemlerinde yaşanan sınırlamaları aşmak için bu teknolojiyi geliştirmeye çalışıyor.
Yapay Kan, Acil Durumlar İçin Umut Olabilir
Yapay kan araştırmaları, kan grubu uyuşmazlığı, enfeksiyon riski ve sınırlı raf ömrü gibi klasik kan nakli sorunlarını çözmeyi hedefliyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl dünya genelinde 118 milyondan fazla kan bağışı yapılsa da, düşük gelirli ülkelerde bu miktar ciddi şekilde yetersiz kalıyor. Özellikle ameliyat, travma ve doğum gibi acil durumlarda bu kan, hayat kurtarıcı olabilir.
Japonya’da geliştirilen yapay kan, bağış süresi dolmuş kandan alınan hemoglobinin lipid zarla kaplanarak “hemoglobin vezikülleri” haline getirilmesiyle elde ediliyor. Bu yapay hücreler, oksijen taşıma kapasitesi bakımından doğal kırmızı kan hücrelerine benziyor ancak bağışıklık sistemini uyaran kan grubu belirteçlerini içermediği için evrensel uyumluluğa sahip.
2022 yılında yapılan bir önceki denemede bazı katılımcılarda hafif ateş ve döküntü gibi yan etkiler görülse de, bu etkilerin kısa sürede geçtiği bildirildi. Küçük yapıları sayesinde kan hücreleri, pıhtı ya da tıkanıklık gibi engellerin bulunduğu alanlara da ulaşabiliyor. Bu da onları felç ya da damar tıkanıklığı gibi vakalarda klasik kandan daha avantajlı hale getiriyor.
Araştırma ekibi, ilerleyen süreçte etkinliği kanıtlandığı takdirde bu kanın tıbbi müdahalelerde yaygın şekilde kullanılabileceğini belirtiyor. Özellikle kriz bölgelerinde ya da kan stoğunun sınırlı olduğu hastanelerde, bu yeni teknoloji büyük fark yaratabilir.