Akıllı telefon pazarında farklı zamanlarda farklı depremler yaşandı. Bunlara birçok örnek verebiliriz: Nokia’nın batışı, Microsoft’un mobil pazardan çekilmesi, Intel’in mobil tarafını Apple’a satması, BlackBerry’nin silinmesi, Motorola’nın satılması, Samsung Galaxy Note 7’lerin patlaması sonrasında geri toplatılması… Bunun gibi birçok deprem mobil pazarda yaşandı. Fakat bunların en büyüğü, bize sorarsanız, Amerika’nın Huawei’ye getirdiği yasaklardı.
Bildiğiniz gibi, Huawei 2019 yılında Apple’ı ve Samsung’u geçerek dünyanın en büyük üreticisi konumuna geldi. Hem ürettiği telefonlar hem de geliştirdiği 5G altyapıları ile dünyanın en güçlü şirketlerinden biri hâline gelen Huawei’yi hiçbir şey durduramazdı. “Sarı kafa” ise Huawei markasının bu yükselişinden; hatta aslına bakarsanız Çin’in yükselişinden bir hayli rahatsızdı. “Sarı kafa”, Huawei’nin “diplomasını iptal etme” kararı vererek Huawei’yi kara listeye aldığını duyurdu. Peki, bu ne anlama geliyordu? Bu, Huawei’nin artık Amerikalı ya da Amerika’ya bağımlılığı olan (TSMC ve ARM bunlara en iyi örneklerdir) şirketlerle hiçbir şekilde çalışamayacağı anlamına geliyordu. Günün sonunda ABD hükümeti, 15 Mayıs 2019’da Huawei ve yan kuruluşu Honor’a yasak getirdi. Bu konulara başka bir gün tekrar döneriz ama biz asıl konumuza odaklanmaya başlayalım.
Honor Kime, Ne Kadara Satıldı?
İşte bu kararlardan sonra Huawei çok radikal bir karar vermek zorundaydı. 2013 yılında Huawei’nin bir alt markası olarak kurulan Honor da bu yasaklardan etkilenmişti ve Huawei bu durum için bir önlem almaya karar verdi. Huawei, Honor markasını kendisinden ayırarak bu yasaklardan koruyabileceğini anladı ve 17 Kasım 2020 tarihinde Huawei, Honor ile tüm bağlarını kopardığını ve şirketin de satıldığını duyurdu.
Wikipedia kaynağına göre Honor markası ikiye ayrıldı ve küçük olan kısmı, hükümetle yakın bağları olan 30 Çinli şirketten oluşan ve yeni kurulan bir şirket olan Shenzhen Zhixin New Information Technology Co., Ltd. şirketine satıldı. Bir diğer kısım da şirketin kurucusu ve ana hissedarı, Shenzhen Şehir Hükümeti’ne ait devlet kontrollü bir şirket olan Shenzhen Smart City Technology Development Group Co. isimli yeni kurulan bir diğer şirkete satıldı.
Bu noktada şunu da belirtelim: Bu satışlar ya da devirlerle ilgili ortada resmî bir rakama rastlayamadık. 2020 yılında çıkan haberlerde 100 milyar yuan, diğer bir ifadeyle o dönemde yaklaşık 15.2 milyar dolar karşılığına satılacağı belirtiliyordu; ama bu rakamı resmi olarak doğrulatamadığımızı da belirtelim. Honor markası bu satış bedelleriyle ilgili resmi bir bilgi paylaşırsa, bunu da yayımlamak isteriz.
HONOR CEO’su Değişti
Honor’da uzun süredir CEO görevini üstlenen George Zhao, 17 Ocak 2025 tarihinde sürpriz bir şekilde görevinden ayrıldı. Honor da bu durumu şu şekilde duyurdu:
Honor Device Co. Ltd. Yönetim Kurulu, 17 Ocak 2025’te Bay George Zhao’nun kişisel nedenlerden dolayı şirketin Direktörü ve CEO’su olarak görevlerinden istifa ettiğini duyurdu. Şirket ve Yönetim Kurulu, Bay Zhao’nun görev süresi boyunca şirkete yaptığı olağanüstü katkıları içtenlikle takdir etmektedir.
Yönetim Kurulu’nun onayıyla Bay Jian Li, Bay Zhao’nun yerine atandı. Şirket, yönetim kurulu ve yönetim ekibinin liderliğinde, dünya çapındaki tüketicilere yenilikçi ürünler ve deneyimler sunmaya devam edecek.
Peki, Honor CEO’sunun yerine kim geldi? Uzun yıllar, hatta sadece Huawei markasında çalışmış bir kişi olan Jian Li göreve getirildi. Zaten yazının Türkiye ayağına geldiğinde de şirketin ortağı/yetkilisi olarak görünen kişilerin hepsinin de benzer geçmişe sahip olduğunu göreceksiniz. Tüm bunlarla birlikte, Honor çalışanlarına ve yönetim kuruluna baktığınızda da neredeyse tüm çalışanların Huawei menşeli olduğunu görebilirsiniz. Aynı durum, telefonların yazılım tarafı için de geçerli ve bundan da biraz sonra bahsedeceğiz.
Honor Türkiye Tarafında Durum Ne?
Bugün açık kaynaklardan baktığımızda, markanın resmî isminin şu şekilde olduğunu görüyoruz: HONOR TURKEY TEKNOLOJİ LİMİTED ŞİRKETİ. Şirketin vergi numarasından sorgulama yaptığımızda ise, şirketin 3 ortağı/yetkilisi olduğunu görüyoruz.
Bu kişilerden ilk sırada yer alan JINGFEI SUN Honor Türkiye Ülke Müdürü, ikinci sırada yar alan YUEFEI PENG ise Honor Türkiye Avukatı ve JUN LİU ise ülke CEO’sudur. Bu yetkililierin üçünün de uzun süreli Huawei çalışanı olduklarını ve hatta başka da bir yerde çalışmadan sadece Huawei’de çalıştıktan sonra Honor markasında çalışmaya başladıklarını görüyoruz.
Honor Türkiye’ye, “Honor’da Huawei kökenli olmayan Çinli çalışan var mı?” diye sorduğumuzda ise verilen yanıt, “2 – 3 kişi var” şeklinde oldu. Ancak bu kişilerin kim olduğu ve hangi görevlerde çalıştıkları konusunda bir bilgi paylaşılmadı. Yani Honor’da, örneğin Vivo Çin’den ya da Xiaomi Çin’den biri çalışıyor mudur? Hiç sanmıyoruz…
Gelelim yazılım tarafına:
HarmonyOS ve MagicOS Benzerliği
2020 yılında Honor markası kendi başına yola devam ettiğinde, şirket yetkilileri bir süre daha “Huawei etkisinin” ürünlerde ve tasarımda devam edeceğini belirtmişlerdi. Bu anlaşılabilir bir durumdu; zira özellikle tasarım tarafında şirketlerin genellikle bir yıl önceden planlı çalıştığını biliyoruz. Bu nedenle bu etkiyi görmek mümkündü.
Ancak o dönemde, EMUI arayüzünü bırakıp MagicOS’a geçtik diyen Honor, uzun süre çekirdek kodlarında EMUI’den izler taşımaya devam etti. Hatta geçtiğimiz yıl pazara sunduğu Magic 6 Pro modelinde bile hâlâ Huawei açılış müzikleri yer alıyordu. Peki, bu sizce ayrılık yaşayan iki şirketin yapacağı bir şey miydi?
Bu duruma ilişkin videoyu aşağıdan izleyebilirsiniz.
Ayrılık sürecinin üzerinden 5 yıl geçmesine rağmen, tasarım tarafında ilginçtir ki iki üretici arasında neredeyse hiçbir fark yok diyebiliriz. Tasarımsal anlamda bu kadar benzerliği normal karşılamak için ya bu sektörde hiç bulunmamış olmak lazım ya da Honor’da çalışıyor olmak lazım.
Aşağıdaki görsellere baktığınızda benzerlikleri daha net göreceksiniz diye düşünüyoruz. İlk görsel, Honor Magic V3 ve Huawei Mate X6 modellerine ait. Bu görselde sadece şarj girişinin yanındaki altın renkli çentiğe dikkat edin; diğer tüm benzerlikleri ise bir kenara bırakın.
İkinci görselde ise yeni tanıtılan Honor 400 Pro ve geçtiğimiz yıl satışa sunulan Huawei Pura 70 modelini görüyorsunuz. Benzerliğin takdirini de siz değerli okuyuculara bırakıyoruz.
Yani uzun lafın kısası şu: Teknoloji aşıkları, aşağıda da gördüğünüz üzere, bu ayrılık sürecine kesinlikle inanmıyor. Honor markası kendi özerkliğini ilan etmek istiyorsa, Huawei AR-GE’sinden ayrılmak zorunda. Biz eminiz ki Honor, “Biz zaten ayrıyız” diyecek, ama o zaman da bu makaleyi tekrar okuyarak verilmesi gereken cevapları vermesini bekliyoruz.
Honor, 5G ekipmanları geliştirmediği sürece sarı kafa’nın radarına asla girmeyecektir. Teknoloji geliştirmeyen Honor, bu noktada BBK Holding şirketleri gibi davranarak “Ne etliğim, ne sütlüğüm” demeye devam ettiği sürece bir sorun yaşamayacaktır. Kimse korkmasın; zira sarı kafa’nın bu makaleyi okuyup Honor markasını da yasaklılar listesine alacağını hayal etmek de saçmalık olacaktır…