Akıllı Telefonlarda RAM Kıtlığı Kapıda
Küresel DRAM sıkıntısı, akıllı telefon üreticilerini bellek miktarını düşürmeye ve bazı özellikleri eksiltmeye zorluyor.

Küresel bileşen krizinin etkileri teknoloji dünyasında yeni bir kırılma noktasına doğru ilerliyor. Özellikle akıllı telefon üreticileri, DRAM tedarikindeki ciddi daralma nedeniyle gelecek modellerde önemli donanım değişiklikleri yapmak zorunda kalabilir.
Sektör kaynakları, bu sürecin yalnızca maliyetleri artırmakla kalmayacağını, aynı zamanda cihazların bellek yapılandırmalarını da doğrudan etkileyeceğini belirtiyor. Bu durum, hem giriş seviyesi hem de orta segment telefonların standartlarını yeniden şekillendirebilir.
RAM Kıtlığı Akıllı Telefonların Bellek Yapısını Değiştiriyor
Mevcut raporlara göre giriş seviyesi akıllı telefon modelleri, DRAM kıtlığı nedeniyle yalnızca 4 GB RAM ile piyasaya çıkabilir. Orta segmentte ise 12 GB RAM sunan modellerin 6–8 GB seviyesine gerilemesi bekleniyor. Samsung gibi üreticilerin HBM yerine DDR5 üretimine yönelmesi, krizin ne kadar derin olduğunu gösteriyor.

Bir dönem 24 GB RAM’e kadar çıkan üst seviye konfigürasyonlar da artık istisna hâline gelebilir. TrendForce, DRAM kıtlığının 2027’nin son çeyreğine kadar sürebileceğini öngörüyor. Bu tablo, üreticileri microSD kart yuvası gibi eski özellikleri geri getirmeye bile zorlayabilir.
Pazarın büyük bölümünü uygun fiyatlı modellerin oluşturduğu düşünüldüğünde, bu değişimin etkisi daha net ortaya çıkıyor. Örneğin 2025’in üçüncü çeyreğinde en çok satan Android modelinin Galaxy A16 5G olması, kullanıcıların bellek düşüşüyle birlikte daha yüksek bütçelere yönelmek zorunda kalabileceğini gösteriyor.
Tüm bu gerilemeye rağmen üreticilerin elinde bazı alternatif çözümler bulunuyor. Apple’ın büyük dil modellerini RAM yerine flash depolamada çalıştırma planı ve Samsung’un yapay zekâya özel UFS depolama geliştirmesi, bellek baskısını azaltabilecek adımlar arasında. Ancak DRAM kıtlığının uzun süre devam edeceği öngörüldüğü için, üreticilerin kullanıcı deneyimini korumak adına daha yaratıcı çözümler geliştirmesi gerekecek.