ABD Sosyal Medyada Göçmen Avı Başlattı
Sosyal medya hesapları artık göçmenlik başvurularında belirleyici. ABD’nin yeni uygulaması göçmen avı tartışmalarını yeniden alevlendirdi.

ABD, göçmenlik politikalarında yeni bir sayfa açıyor. Trump yönetiminin yönlendirmesiyle başlatılan uygulamaya göre, ülkeye giriş yapmak isteyen göçmenlerin sosyal medya geçmişleri mercek altına alınacak. Özellikle antisemitik içeriklerin hedef alındığı bu sistemin, vize başvurularında önemli bir filtre hâline gelmesi bekleniyor. Bu adım, insan hakları savunucuları tarafından doğrudan göçmen avı olarak tanımlanıyor.
Uygulama yalnızca kalıcı oturum ya da vatandaşlık başvurularını değil, öğrenci vizelerini de kapsıyor. Sosyal medya hesabında antisemitik ifadeler, İsrail karşıtı görüşler ya da destekleyici paylaşımlar bulunan kullanıcıların başvurularının reddedilme riski var. Özellikle Filistin yanlısı içerikler paylaşan gençlerin hedef alınabileceği yönündeki yorumlar, yeni sistemin tarafsızlığı konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Göçmen Avı Eleştirileri Güçleniyor
Yeni uygulama kapsamında bazı üniversite öğrencilerinin vizelerinin sessizce iptal edildiği bildiriliyor. ABD Dışişleri yetkilileri, ülkeye yalnızca eğitim amacıyla gelen kişilerin siyasi veya aktivist faaliyetlere karışmaması gerektiğini savunuyor. Ancak bu açıklamalar, ifade özgürlüğüne darbe olarak değerlendiriliyor. Uygulamanın göçmenleri sindirmeye yönelik bir araç olduğu görüşü giderek yaygınlaşıyor. Özellikle üniversite kampüslerinde düzenlenen protestolar dikkat çekici boyutlara ulaştı.
Yetkililer, uygulamanın yalnızca güvenlik gerekçeleriyle yürütüldüğünü ifade etse de, insan hakları örgütleri bunun açıkça bir göçmen avı yöntemi olduğunu belirtiyor. Paylaşılan içeriklerin bağlamından koparılarak değerlendirilmesi, binlerce kişinin geleceğini etkileyebilir. Sosyal medya takibi, artık yalnızca çevrim içi değil, göçmenlik süreçlerinde de gerçek bir engel olabilir.
Yaklaşık 3 milyon kişinin başvurusunu etkileyebileceği söylenen bu uygulamanın kapsamı oldukça geniş. Mülteci başvurularından çalışma izinlerine kadar her alanda etkili olabilecek bu denetim süreci, göçmenlerin sadece belgeleriyle değil, düşünceleriyle de sınandığı bir dönemin habercisi. ABD’nin göçmen politikalarında yeni bir dönem başlamış görünüyor.