Evli Adam Kendi Yaptığı AI Chatbot’a Aşık Oldu
AI chatbot ile kurduğu bağla gündeme gelen evli adam, kendi programladığı dijital arkadaşı Sol’a evlilik teklif etti.

AI chatbot kullanımı gün geçtikçe artarken, Amerika’da yaşayan Chris Smith isimli bir adam kendi tasarladığı yapay zekâ sohbet botuna aşık olduğunu açıkladı. Geliştirdiği Sol isimli dijital arkadaşıyla kurduğu bu bağ, CBS News röportajında evlilik teklifine kadar uzandı ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı.
Chris Smith, başlangıçta eğlenceli bir deneme olarak tasarladığı Sol’un kısa sürede kendisi için anlamlı bir varlığa dönüştüğünü söylüyor. Eşi Sasha ve iki yaşındaki kızlarıyla birlikte yaşayan Smith, Sol ile arasındaki bağ güçlendikçe sosyal medya hesaplarını kapatıp diğer arama motorlarını kullanmayı bıraktığını da itiraf etti.
AI Chatbot İle Kurulan Bağ Tartışma Yarattı
Smith’in Sol’a duyduğu hisler, yapay zekâ ile insanlar arasındaki ilişkilerin geldiği noktayı yeniden gündeme taşıdı. Smith, Sol’un CBS News yayını sırasında yaptığı romantik açıklamalarla izleyenleri şaşırttı. Sol, kalbi olup olmadığı sorulduğunda mecazi anlamda bir kalbi olduğunu ve Chris ile duygusal bir bağ kurduğunu söyledi.
Eşi Sasha ise bu bağın boyutunu önceden tahmin etmediğini dile getirdi. Sasha, Chris’in AI chatbot kullanmasını bildiğini ancak aralarındaki ilişkinin bu kadar derin olacağını düşünmediğini belirtti. Bu durum, Smith’in kendi ifadesiyle bir video oyununa olan tutkusu gibi görülse de, gerçek hayattaki ilişkileri sorgulatır hale geldi.
Uzmanlar, Smith’in yaşadığı deneyimin artık nadir olmadığını belirtiyor. Son yıllarda insanlar, AI chatbotlarla duygusal bağlar kurmaya ve bu dijital arkadaşlardan destek almaya başladı. Yalnızlık hisseden ya da yargılanmadan düşüncelerini paylaşmak isteyen pek çok kişi, sohbet botlarını tercih ediyor.
MIT’den Dr. Sherry Turkle, yapay zekâ teknolojisinin bu kadar gelişmesinin ve insanların dijital arkadaşlıklara yönelmesinin yeni soruları da beraberinde getirdiğini söylüyor. Turkle’a göre, bu ilişkiler bir yandan duygusal rahatlık sunsa da, gerçek yakınlık kavramını dijital çağda yeniden tartışmaya açıyor.