Müzik endüstrisi ve Internet Archive arasında devam eden telif hakkı davası giderek büyüyor. Müzik şirketleri, Great 78 Project kapsamında eski 78 RPM formatında kayıtların dijitalleştirilmesinin telif haklarını ihlal ettiğini öne sürüyor. İlk dava 2023’te açılmış, ancak şirketler şimdi 493 yeni kaydı da ekleyerek tazminat taleplerini yaklaşık 700 milyon dolara çıkardı.
Internet Archive, bu projeyi müzik tarihini koruma amacıyla gerçekleştirdiğini savunurken, müzik şirketleri bu çalışmayı yasa dışı bir yayın platformu gibi davranmakla suçluyor. Dava, yalnızca Internet Archive’ın geleceğini değil, aynı zamanda kültürel mirası koruma çabalarının geleceğini de tehdit ediyor.
Internet Archive’ın Savunması ve Projenin Önemi
Internet Archive, Great 78 Project’in telif yasalarına uygun olduğunu ve “adil kullanım” kapsamında değerlendirildiğini savunuyor. Proje, 1898-1950 yılları arasında üretilmiş 3 milyon kayıtlı eseri dijitalleştirerek, fiziksel kayıtların bozulmasını engellemeyi ve müzik tarihini gelecek nesillere taşımayı hedefliyor.
Uzmanlara göre, bu kayıtların birçoğu ticari olarak erişilebilir durumda değil ve müzik şirketleri tarafından yeniden yayınlanma ihtimali oldukça düşük. University of California’dan ses arşivcisi David Seubert, “Bu proje, yalnızca müziği değil, aynı zamanda dönemin kayıt teknolojisi, etiket bilgileri ve telif hakları gibi önemli tarihsel detayları da koruyor” diyerek projeyi savundu.
Müzik şirketleri, Internet Archive’ı, projeyi bir arşiv çalışması olarak göstermek yerine eserlere ücretsiz erişim sağlamakla suçluyor. Şirketler, bu kayıtların ticari platformlar üzerinden zaten erişilebilir olduğunu ve projenin sanatçılara ait gelirleri azalttığını iddia ediyor.
Bununla birlikte, birçok müzik tarihçisi ve sanatçı, projenin kültürel mirası koruma konusundaki önemini vurgulayarak davaya karşı çıkıyor. Internet Archive, yalnızca Great 78 Project ile değil, Wayback Machine gibi diğer projeleriyle de bilgiye erişim sağlıyor. Ancak bu dava, organizasyonun varlığını tehdit eden finansal yükler yaratabilir. Uzmanlar, bu durumun kültürel tarih açısından geri dönüşü olmayan kayıplara yol açabileceğini belirtiyor.