Uyumadan önce telefon ekranına son bir kez daha bakıyor musunuz? O an masum görünen bu alışkanlık, göz sağlığınız üzerinde tahmin ettiğinizden daha büyük etkiler yaratabilir. Yapılan araştırmalar, özellikle mavi ışığın uzun süreli maruziyetiyle göz yorgunluğu, uyku düzeninde bozulma ve odaklanma sorunlarının artabileceğini gösteriyor. Peki, akıllı telefonların yaydığı ışık gerçekten ne kadar zararlı?
Göz kuruluğu, bulanık görme, baş ağrısı gibi şikâyetler giderek daha fazla kişide ekran kullanımına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Üstelik sadece yetişkinler değil, çocuklar da dijital ekranların etkilerine karşı daha savunmasız. Özellikle gece geç saatlerde telefon kullanımı, melatonin üretimini baskılayarak hem uykunun kalitesini hem de genel ruh halini etkileyebiliyor.
Akıllı Telefonlardaki Mavi Işık, Uyku ve Göz Sağlığı Üzerindeki Etkileriyle Endişe Yaratıyor
Çoğu çalışmaya göre akıllı telefon ışığı, özellikle mavi ışık, göz sağlığını tehdit edebilir. Harvard Üniversitesi’nin 2014 tarihli çalışması, bu konuda önemli bir referans olarak kabul ediliyor. Araştırmaya göre, gece telefonla uğraşmak uykunun ortalama 10 dakika gecikmesine neden oluyor. Daha da önemlisi, mavi ışığın retina hasarı ve katarakt riskini artırabileceği düşünülüyor.
Bazı bilim insanları ise bu etkinin abartıldığını savunuyor. Oxford Üniversitesi’nden sirkadiyen sinirbilim profesörü Stuart Peirson’a göre, gece yatmadan önce akıllı telefon kullanımının uyku döngüsünü bozduğuna dair güçlü bir kanıt bulunmuyor. Ancak bu, ekran süresini azaltmanın gereksiz olduğu anlamına gelmiyor.
ABD Ulusal Göz Enstitüsü’nün verilerine göre çocuklar, dijital ekranlardan yayılan mavi ışığa yetişkinlere kıyasla daha fazla maruz kalıyor. Bu durum onları hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha savunmasız hâle getiriyor. Sürekli bildirimlerle meşgul olan bir zihin, rahatlamayı ve uykuya geçişi zorlaştırabiliyor.
Bununla birlikte, bazı çalışmalar akıllı telefon bağımlılığının tıpkı madde bağımlılığı gibi beyin aktivitesini etkilediğini öne sürüyor. Telefonsuz kalındığında artan kaygı, dikkat eksikliği ve huzursuzluk gibi etkiler, günlük yaşamı ve iş verimliliğini olumsuz yönde etkileyebiliyor.